öabtöabt dkaböabt ihldin kültürü ve ahlak bilgisiimam hatip lisesi meslek dersleri
DOLAR
32,3864
EURO
34,9916
ALTIN
2.323,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
21°C
İstanbul
21°C
Açık
Cuma Parçalı Bulutlu
22°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C

ÖABT DKAB-İHL DİN SOSYOLOJİSİ DERS NOTLARI

ÖABT DKAB-İHL DİN SOSYOLOJİSİ DERS NOTLARI
ÖABT Rehber -ÖABT (DKAB-İHL) Hap Bilgiler Cep Kitabı
A+
A-

Din sosyolojisinin kurucusu ve sistemleştiren: Max Weber Sosyoloji terimini kavramını ilk defa Auguste Comte kullanmıştır.

Din sosyolojisi terimini kavramını ilk kullanan kişi ise Emile D urkheim’dir.

“Anomi” kavramını( sanayileşme sonucu ortaya çıkan kararsızlık ve amaçsızlık durumu) ilk kez kullanan Emile Durkheim’dir.

İlk sistematik din sosyolojisi eserini yazan: J.Wach

Ahmed Cevdet Paşa İbn Haldun’un Mukaddime’sini Türkçeye çeviren ilk kişidir.

Batılı anlamda Din Sosyolojisi Prens Sabahaddin tarafından Türkiyeye girmiştir.

Sabri F. Ülgener : Max Weber ( Weberci Sabri )

Cumhuriyet döneminde ilk Din Sosyolojisi öğretimi ( Mehmet Karasan 1949 Ankara İlahiyat) ( Din Sosyolojisinin ilk karabasanı )

  1. Spencer: Evrimci Din Kuramı ( Spencerin atları evrimci )

A.Comte Dönemler:

  1. Teolojik
  2. Metafizik
  3. Pozitivist dönem

DİN SOSYOLOJİSİNDE BAZI ÇAĞDAŞ YÖNELİMLER Thomas Luckman: “Görünmeyen Din” ( Görünmeyen Lokman)

 

Peter Berger: “Dinin Sosyal Gerçekliği”( Beter berber gerçekliği )

Robert N. Bellah: “Sivil Din” ( Fellah’ın sivil dini )

Clitford Geertz: Kültür kuramını geliştirmiştir ( Kilitli ford Kültür)

İSLAM DÜNYASINDA DİN SOSYOLOJİSİ FARABÎ :

Din sosyolojisinin hazırlayıcısı ve öncüsüdür denilebilir.El-Medinetül Fazıla (Erdemli Şehir) adlı eserinde toplum anlayışını halkın mutluluğa ulaşmak için birbiriyle yardımlaştığı şehir olarak tanımlamıştır.

Toplumu Organizmaya benzetmiştir. Toplum görüşünde Eflatun’dan etkilenmiştir.

Farabîye göre toplum ikiye ayrılır; Eksik Toplum ve Tam toplum.

Eksik toplumlar: köy (karye),mahalle, sokak(sikke) ve hane (menzil) olmak üzere 4 kısıma ayrılır.

Tam toplumlar: büyük(uzma),orta(vusta) ve küçük(suğra) olarak 3’e ayrılır.

Farabîye göre erdemsiz toplumlar ( C-GDŞ ) ( Cahil GODOŞ toplumlar)

  1. Cahil Toplum; şehvet itibar gibi değerlere ulaşmayı hayatın gayesi ve gerçek mutluluk zannederler.
  2. Günahkar Toplum; erdemli toplum gibi görünse de bir tür cahil toplumdur.
  3. Değişmiş Toplum; önceden erdemli bir toplum iken sonradan değişip erdemsizleşen toplumdur.
  4. Şaşkın Toplum; hiçbir hedefi olmayan bozulmuş toplumdur.

GAZZÂLİ

  • Toplum bir canlıya benzer. Dinin bireysel yönü olduğu gibi toplumsal yönü de vardır.
  • Gazzali’ye göre; devletle din yakından ilişkilidir.Din insan toplumunun temelini oluşturur.
  • Devlet ise dinin muhafızıdır. Devlet zayıflar yok olursa,din de yok olur.

Eserleri: El-Munkiz Mined-Dalal, Tehafütül-Felâsife,

İhyau Ulumu’d-Din, Faysalu’t-Tefrika beyne’l-İslam ve’z-Zenadika,

Kimyaüs-Saade, El-İktisat fi’l-İtikad

İBN HALDUN :

Din toplum ilişkileri üzerinde İbn Haldun kadar kimse durmamıştır. En önemli eseri Mukaddime’dir. Bu eser onun Kitab’ul-İber adlı kitabının giriş bölümüdür. Toplum kültürleri asabiyet ve devlet teorileri üzerinde durmuştur. İbn Haldun İlm-i Umran adını verdiği konusunun insan medeniyeti olduğu bilinen ve bu bilimin temelini attığı bilinmektedir. Bu yüzden sosyolojinin kurucusu sayılabilir.

  • Asabiyet kavramıyla sosyoloji bilimindeki “grup dayanışmasını” kasteder. Asabiyette en önemli bağ dindir. ( ÇIKMIŞ SORU )
  • “Organizmacı ” toplum anlayışına sahiptir.

Toplumu ikiye ayırır:

  1. Bedevi (göçebe)
  2. Hadari (şehirli,yerleşik)

Tavırlar Nazariyesi ( ZoMBİR )**

Toplumların hayatında 5 tavır(dönem) vardır ( Toplumlarda ZoMBİR’ler vardır. Her toplumun Zombisi)

  1. Zafer ( Göçebelikten fetih kurtuluşa )
  2. Mutlakiyet ( Fethedilen yerdeki halklara karşı iktidarın kurulması )
  3. Refah ( Bolluk huzur )
  4. Barış ( Doyum, lale devri gibi )
  5. İsraf ( Yöneticilerin eğlenceye adaletsizliğe yönelmesi )

TÜRKİYE’DE DİN SOSYOLOJİSİ

  • Necmeddin Sadak ve Hilmi Ziya Ülken din sosyolojisinin öncüleridir.
  • Ahmet Cevdet Paşa( eseri: “Tezakir”) İbn Halduncu bir yaklaşımın temsilcisidir.
  • Ziya Gökalp İstanbul Darül Fünunda Dini Sosyoloji derlerini okutmuş, Dini İctimaiyat Notları adı altında yayımlamıştır.
  • Hilmi Ziya Ülken 1943’te Türkiye’de Dinî Sosyoloji adında ilk sistematik Din Sosyolojisi kitabını yazmıştır.

ZİYA GÖKALP:

  • Durkheim’den etkilenmiştir.
  • Durkheim’in sosyolojisinin genel kurallarını Türklerin sosyal kurumlarına uygulamıştır.
  • “Evrimci” bir toplum anlayışına sahiptir.
  • Bütün toplumların “Kavim-Ümmet-Millet ” bu üç aşamadan geçtiğini kabul eder.

PRENS SABAHATTİN:

  • Le Play’dan etkilenmiştir. Le Play ekolünün temsilcidir.
  • “Türkiye Nasıl Kurtarılabilir” adlı eseri yazmıştır

R.Swinburne’ye göre dini tecrübe; sujeye, Tanrı’nın veya başka bir doğalüstü şeyin tecrübesi olarak gözüken bir tecrübedir.

Glock ve Stark Dindarlığın Boyutları ( ZETTİ ) ( Zetti dindarlığın Yetti )

  1. Zihinsel Boyut (Bilgi)
  2. Etki Boyutu
  3. Törensel Boyut (İbadet ve Uygulama)
  4. Tecrübe Boyutu (Duygusal)
  5. İdeolojik Boyutu (İnanç)

İşlevselcilik : Toplumu farklı parçaları birlikte işleyen bir sistem olarak görmektedir.Öncelikle bir sistemin ögeleri işlevsel olarak karşılıklı etkileşim içindedir. W.James J.Dewey, Charles Darwin, Herbert Spencer, Augste Comte, Emile Durkheim işlevselcidir.

Yapısal İşlevselcilik : Kaynağı Talcott Parsons’tur. İşlevselciliğe yapıyı getirmiştir.Toplumun kendi üyelerinin üstünde ve ötesinde kendine ait bir hayata ve yapıya sahip canlı bir varlık olduğu düşüncesi teorik ve bilimsel bir önerme haline getirmiştir.

Yeni İşlevselcilik: Jeffery Alexander yapısal işlevselciliğe dayanan fakat aynı zamanda, fenomenolojik sosyoloji gibi,özneye ve eyleme yoğunlaşan mikro kuaramları yeniden inşa eden karmaşık bir toplum modeli olarak yeni işlevselciliği geliştirmiştir.

Çatışma Teorisi: Toplumu bireylerin,grupların güç elde etmek için birbirleriyle mücadele ettikleri ve çatışmanın denetim altına alınmasını bir grubun geçici bir süre için rakiplerini bastırması olarak algıladıkları, âdeta bir arena olarak değerlendirirler.

Sembolik Etkileşimcilik (Simgesel Etkileşimcilik): Toplum bireylerin gündelik yaşamdaki sembolik etkileşimlerinin bir ürünüdür. Toplumun, bireylerin gündelik yaşantılarında etkileşim kurduklarında düzen ve anlamı nasıl gerçekleştirdiklerine odaklanır.

Fenomenoloji; birey ve onun bilinçli deneyimleriyle başlayan ve daha önceden var olan kabuller,ön yargılar ve felsefî dogmalardan kaçınmaya çalışan bir yöntemdir. Edmund Husserl tarafından geliştirilen bir yöntemdir.

Etnometodoloji: Gündelik hayatın,insanların gündelik işlerini sürdürmekte kullandıkları rutinler ve kuralların dostlar, aile, iş arkadaşları veya müşteriler, yabancılar veya tanıdıklar olarak diğer insanlarla alışverişleri ve diğer ilişkilerinde kullandıkları normların ve değerlerin araştırılmasıdır.

Harold Garfinkel tarafından ortaya atılmıştır.

Görüş Açısı Teorisi: Kadınlığın feminist açıdan araştırılması, toplumsllaşma yoluyla üretilen ve kadınların bir şekilde boyun eğdikleri bir yerden bakmaktır. E. Smith’in geliştirdiği bu yöntem hem toplumsal-yapısal, hemde toplumsal-psikolojik ögeler içerir. Kadın bakış açısından geliştirilen yeni feminist teorilere ihtiyaç vardır.

Postmodernizm: Geleneksel sosyolojiyi bütünüyle reddederler. Tam kapsamlı bir sosyolojik teori ihtimalini kabul etmezler. Evrimi ve bilimsel yöntemi reddederler.Lyotard postmodernizmi sosyolojinin konusu yapan kişidir.

TOPLUMSAL DEĞİŞİM KURAMLARI

BÜYÜK BOY KURAMLAR

  1. Yükseliş ve Çöküş Kuramları/Organizmacı Kuramlar Organizmacı Yaklaşım: Toplumlar canlılar gibi doğar, büyür ve ölürler.

Temsilcileri arasında; Spengler, Danilevski, İbn Haldun yer alır.

2.Sürekli Gelişim ve İlerleme/Evrimci-Tekamülcü Kuramlar:

Evrimci Yaklaşım: İnsanlık tarihini kendi içinde meydana gelen birikimler sonucunda ortaya koyduğu gelişmenin sonucu olarak görürler.

Temsilcileri arasında; Huxley, Comte, Durkheim, Weber yer alır.

  1. Modernleşmeci Kuramlar:
  2. Diyalektik Kuram: Karl Marx

Diyalektik Yaklaşım: (Zıtlar) (ÇIKMIŞ SORU )

  • Evrimci modellerin özel şeklidir
  • En önemli temsilcisi Karl Marx ve Sorokin
  • İnsanlık tarihinin her aşaması bir sonrakinin tohumlarını taşımakta ve yeni aşama eski aşamanın zıddıdır. ( ÇIKMIŞ SORU )

ORTA BOY KURAMLAR Yapısal/İşlevsel Fonksiyonel Yaklaşım

Toplum belli fonksiyonlara sahip ögelerden oluşur. Bu ögeler fonksiyonel bir bütünleşme içinde toplumu oluşturur. Toplum birbiriyle bağımlı ve ahenkli ögelerden oluşur.Temsilcileri arasında; Parsons, Merton, Ogburn vardır.

Çatışma Yaklaşımı: Toplum birbiriyle çatışan ögelerden oluşur. Çatışma hem kaçınılmaz hemde fonksiyoneldir.

Temsilcileri arasında; Pareto, Dahrendorf yer alır.

KÜÇÜK BOY KURAMLAR

Grupsalcı yaklaşım: Moreno’nun “Sosyometrisi”

Bireyselci yaklaşım

Genellikle kişiler ve gruplar arası etkileşim üzerinde yoğunlaşan bu yaklaşım daha çok sosyal psikoloji alanında yoğunlaşmaktadır.

Temsilcileri arasında; Moreno ve Hagen vardır.

Toplumsallaşma: Bireyin toplumun kurallarını,değerlerini,tutum ve davranışlarını,uygulamalarını öğrenmesi,öğrendiklerine uygun davranması ve böylece toplum içinde bir kişilik ve benlik kazanma sürecidir.Bireyin doğduğu andan itibaren gerçekleşir ve yaşam boyu devam eder.

Toplumsal grupları iç grup dış grup diye ayıran kişi Summet’tir.

Toplumsal grupları birincil-ikincil gruplar diye ayıran kişi Charles Horton Cooley’dir. ( Hortum’un Grupları )

Birincil gruplar; cemaatsel, yerleşik, ailesel ve geleneksel olarak nitelenir.

İkincil Gruplar ise; banka, okul, sendika, sanayileşmiş toplumlarda görülür.

Ferdinand Tönnies’in Sınıflaması

Cemaat/Topluluk ( Zaman içinde yavaş yavaş duygu/düşünce birliği, denetim altında)

Cemiyet/Toplum ( Akılcı çıkar ilişkileri, irade )

Toplumsal Kategori: Toplumsal grup yada yığından farklı olarak aslında zihinsel bir algı ve tasnif olarak gözlemcinin yargılarında bir araya gelmiş kişiere işaret eden bir kavramdır.

Kitle: Aynı uyarıcıdan etkilenmekle beraber fizik yakınlığı bulunmayan kimselerin oluşturduğu bir toplumsal kategoridir.Örn;aynı gazeteyi okuyanlar,aynı aktörün filmlerini izleyenler vs.

Azınlık: Toplumun egemen üyelerinden belirgin farkları nedeniyle ayrımcılığa tabi tutulan kişilerden oluşan kategorilerdir.Örn;konuşulan dil,inanç,derilerinin rengi vs.

Toplumsal Tabakalaşma: bireylerin veya grupların belirli ve genelleştirilmiş birtakım özellikleri ve bunun yanında birbirleriyle kurdukları ilişkiler yönünden ü st- eşit-alt olarak işlem gördükleri farklılaşma sistemidir.

Sosyal Grup: Aralarında ortak amaçlar, değerler, normlar vardır. Sendika üyeleri gibi üyelerin rol ve statüleri belirlenmiştir. ( ÇIKMIŞ SORU )

Üyeler aidiyet duygusunu taşımaktadırlar.

Sosyal Farklılaşma: ( Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet yapardı Maide 48 ) ( ÇIKMIŞ SORU )

Toplumsal Hareketlilik: Bir kişi yada grubun statüsünün değişmesidir.

  • Coğrafi Hareketlilik: Genellikle göç olaylarıdır.
  • Toplumsal Hareketlilik: Kişinin statüsünde veya yaşam koşullarında farklılık oluşur.
  • Yatay Toplumsal Hareketlilik: Kişiler veya grupların tabakalarını değiştirmeden başka konuma geçmeleridir.Örn; Okul müdürünün fabrika müdürü olması.
  • Dikey Toplumsal Hareketlilik: Bir toplumsal tabakadan başka toplumsal tabakaya geçme şeklinde olur.Aşağı ve yukarı hareketlilik olarak ikiye ayrılır.Fabrika sahibinin iflas ederek işçi olması aşağı hareketlilik.Memur çocuğunun fabrika sahibi olamsı yukarı hareketliliğe örnektir.

M.Eliade: Kutsalı yeryüzünde hiçbir zaman katkısız ve saf olarak bulamıyoruz. ( M.Eliade eli ayağı girmiş birbirine)

Kutsal,insan hayatında toplumsal ve kültürel ortamda daima iç içe ve sarmaş dolaş bulunuyor.

Gözlemleme: Sosyal Gözlem iki şekilde yapılır;

  • Dolaylı(vasıtalı ) gözlem : Tarihi verilerle veya birtakım belgelerle yapılan geçmişe dair yapılan gözlemdir.Örn; masallar,efaneler,vecizeler vs.
  • Dolaysız ( vasıtasız ) gözlem: Doğrudan doğruya veya birinci elden yerinde izlemek ve incelemektir.

Monografi (Le Play): (Dar ve derin)

Seçilen tipik birimlerin mümkün olduğunca karşılaştırmaya ve genellemeye uygun bilgiler elde etmek amacıyla derinlemesine araştırılmasıdır.

Henry Bergson: ” Hiçbir zaman dinsiz toplum var olmamıştır”

Yapay devlet modeli: Thomas Hobbes ( Hobby’nin yapay çikolatası)

Karl Marx Toplumu 5 dönüşüm aşamasına ayırır: ( KAFİK Toplum, utanmasa KAFİR toplum diyecek )

  1. Kapitalist
  2. Asyatik
  3. Feodal
  4. İlke
  5. Köle-toplayıcı

Sekülerleşme: Dinin ortadan kalkması veya etkisinin zayıflamasıdır. Bunu sosyolojiye kazandıran kişi Max Weber’dir.

Eserleri; “Din Sosyolojisi hakkında makaleler, Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu”

Bryan Wilson: Sekülerleşmeyi, dini kurumların, aksiyonların ve bilincin sosyal önemini kaybettiği süreç olarak tanımlar

Eski Paradigma: Modern toplumdaki kilise hakimiyetinin daralması veya bu otoritenin cemaat eliyle kullanılmasını sekülerleşmenin ispatı olarak görenler tarafından savunulur. Moderleşme devam ettikçe din gerilemeye devam edecektir.

Yeni Paradigma: Sekülerleşme olgusunu kabul ederler ve eski paradigmanın görüşlerinin doğru olmasını modern dönemde bireysel dindarlığa ciddi bir yöneliş olduğunu, cemaatlerinde varlığının bunu ispat ettiğini dile getirir.

Eklektik Paradigma: Buna göre yeni paradigma eski paradigmanın anlatmak istediğini anlamamaktadır. Bu görüş yeni paradigmanın yanlış anladığı yerleri izaha çalışmaktadır.

Durkheim: ” Dini hayatın iptidai şekilleri” (Durkheim’in ipsiz sapsız şekilleri)

KÜRESELLEŞME TEORİLERİ**

Modern Dünya Sistemi( Immanuel Wallerstein) (Immanuelin Modern Dünyası)

Immanuel Wallerstein küreselleşmeyi merkez ve çevre ülkeler olmak üzere devletleri hiyerarşik bir sıralamaya tabi tutmakta; merkezdeki küresel aktörlerden başlayarak çevre ülkelere doğru gelişen iç bağımlılığı açıklamaktadır.

Küresel Dünya Düzensizliği (Zygmunt Bauman) ( Bauman “Bam” dedi küresel dünya düzeni bozuldu)

Küreselleşmeyi etki ve tkileşim bağlamında ele alan Bauman’a göre küreselleşme kavramının temelinde dünya meselelerinin belirsiz, kuralsız ve kendi başına buyruk olması vardır.

Glokalleşme (Roland Robertson) ( Robertson roland ayarında glokalleşiyor . Glo-Kalleş Robert)

Küreselleşmeye dair analizinde kültüre öncelik vermiştir.Küresel ekonominin ve ulus aşırı medya ağının kültürel sınırları ortadan kaldırdığı ve böylelikle küresel bir kültüre yol açtığını savunmaktadır.

Modernliğin Küreselleşmesi (Anthony Giddens) ( Antoni’nin Anteni, şebekesi, ağı )

Giddens, küreselleşmeyi yeni bir dönem olarak değerlendirme yerine küreselleşmeyi modernliğin sonuçlarının eskisinden daha çok radikalleştiği bir dönem olarak görür. Zaman-mekan ilişkisine (uzam) değinir.

“Sivil Din” : Robert Bellah ( Fellah’ın sivil dini)

(Arın sekülerleşmeden Peter Berger = Seküler )

KÜRESELLEŞMENİN BOYUTLARI

Ekonomik Küreselleşme : Ekonomi ve ticarette devletlerin kendi etkinlikleri ve denetimleri azalmış,uluslarası şirketlerin dünya ekonomisindeki etkinlikleri üst seviyeye çıkmıştır.

Siyasî Küreselleşme: Devlet sıkça tartışılır hale gelmiştir. Dünya neredeyse tek bir ülke haline gelme sürecini yaşamakta, yeryüzünde buna yönelik pek çok değişiklikler yaşanmaktadır.

Sosyal-Kültürel Küreselleşme: Küreselleşme sürecine ayak uyduramayan toplumlar kültürlerini yitirmeye ve tek bir kültüre mahkum olmaya doğru gitmektedirler. Toplumların yerel kimlikleri üzerinde bir baskı oluşmakta,özellikle içinde farklı kültürleri barındıran toplumlar açısından küreselleşme bölünme veya yok olma tehdidini sergilemektedir.

Coğrafî ve Ekolojik küreselleşme: Küreselleşme sonucunda teknolojide, iletişimde ve ulaşımda hızlı gelişimler yaşanmıştır. Bu adımlar ekolojik dengeyi bozacak unsurları da beraberinde getirir.

Teknolojik Küreselleşme: İletişim, ulaşım ve güvenlik gibi alanlarda fiziki sınırı ortadan kaldırarak karşılıklı etkileşimi arttırmış ve zaman-mekan-güç etkileşimini değiştirmiştir. Karşılıklı etkileşim artınca güvenlik ortadan kalmış,özel yaşam tehdit altına girmiştir.

KAMUSAL ALAN VE DİN*

  1. Agnostik Kamu Alanı ( Hannah Arendt ): ( Agnostik görüş bilemezmiş hah hah)
  2. Liberal Kamu/Kamu Diyaloğu: (Bruce Ackerman) ( Liberal Bruce)

3.Söylemsel Kamu Alanı: ( Jürgen HABERMAS ) ( Söyle haberleri kamuya Habermas )

YENİ DÎNÎ HAREKETLER**

Mormonlar ( Maymun’ların Simiti )

  • Joseph Smith tarafından kurulmuştur.
  • Yahudilik ve Hristiyanlığın bütün tecrübelerinden yararlanmıştır.
  • Bu kilise mensuplarına Ahir zaman Azizleri
  • Simit var. Alkol, tütün ve kafein yasak.
  • Çok eşliliğe izin verilmiştir. ( Hormonları iyi çok evlilik var )
  • İbrahimî din geleneğinin devamı olduğunu ileri sürerler.
  • Hristiyanlığın en doğru biçimi olduğu düşünülür.
  • Türkiyede 1888’de Sivas Zara’da Ermeniler kilise kurmuş fakat başarılı olamamışlardır.

Yedinci Gün Adventizmi (Yedinci gün İsa inecek her yer beyaz(white) olacak)

  • Advent; İsa Mesih’in krallığını kurmak üzere tekrar yeryüzüne dönmesi demektir.
  • Vahiy aldığını iddia eden Ellen G.White ve kocası James White tarafından kurulmuştur.
  • Mü’minler öldükleri zaman ahirete gitmeyecekler, İsa’nın yeryüzüne gelmesiyle dirilip ebedi yaşayacaklardır.
  • Grup üyeleri Tevrattaki öşür gereği gelirlerinin 1/10’ini kiliseye bağışlamak zorundadır.
  • Yetişkinlerin vaftizi suya tamamen girilerek yapılır.
  • Vejeteryan bir anlayış getirmişlerdir.
  • Et yemez, kahve, çay, sigara, içki içmezler ( Adventistler: Cinsler )
  • Pazar gününü değil Cumartesi gününü kutsal kabul ederler
  • 7 gün beslenmene dikkat et, okul hastane yap sağlıklı ol

Yehova Şahitleri ( Rassıl Şahitlik Nassıl )

  • Charles Taze Russel tarafından kurulmuştur.
  • ( Teslis yok, öldürme yok, silah yok,cehennem yok, Şahitsin sen sadece cennet var )
  • İsa’nın fiziki olarak görüneceğini iddia etmişlerdir.
  • Aşırı tebliğde bulunarak tüm dünyada tanınmışlardır.
  • Ruhun ölümsüzlüğü ve cehennemin ebediliğini reddetmekle; İslam, Yahudilik ve Hristiyanlığa ters düşmüşlerdir.
  • İsa Tanrıdır. Tanrının yarattığı ilk varlıktır. Çarmıhta değil direkte ölmüştür.
  • Tanrı’nın adı Yehova’dır.
  • Hristiyan sakramentleri arasında vaftizi ve komünyon (ekmek-şarap) ayinini kabul ederler.
  • Vaftiz, çocuklara değil yetişkinlere olmalıdır.
  • Milli sınırlara, milli devletlere, oy vermeye ve siyasi partilere karşıdırlar.
  • Askerlik yapmaya karşıdırlar.
  • Kan alıp vermeyi haram kabul ederler.

Moonculuk: Birleşik Kilise ( Tanrının krallığı )

  • Kurucusu Sun Myung Moon’dur. (Birleşik Kilisedeki Son Maymun)
  • Tüm insanlığı Tanrı bağrağı altında birleştirmeyi hedeflerler. İlahi ilke
  • 1992’de Moon kendisini mesih ilan etmiştir.
  • İnsanlar asli günahtan moon ve eşinin yaptığı nikahla kurtulacak ve stadyumlarda binlerce kişinin katıldığı toplu nikahla gerçekleşecektir. Nikah esnasında kan damlacıkları içeren kutsal sudan içerler. ( Ayışında toplu nikah)
  • Moonculuk’ta 40 günlük aksiyon programlarıyla Misyonerlik oldukça güçlüdür.
  • Bir kimse evlenebilmesi için en az 3 kişiyi dine sokması ve 3 yıl hizmet etmesi gerekir.
  • Üyeler yılda 360 ev ziyaret etmeli, propaganda yapmalıdır. Kan alıp vermek haramdır

Hare Krisna: Iskcon

  • Bengalli Chaitanya tarafından kurulmuştur. Hindistan kökenlidir.
  • Kendilerini Uluslararası Krişna Bilinci Cemiyeti (Iskcon) olarak tanımlamaktadırlar.
  • Ülkemizde yoga faaliyetleri adı altında faaliyetlerini sürdürmektedirler. ( Hale, sürekli yoga yapar )
  • En önemli tanrı Vişnu’dur. Vişnu’nun insan bedenindeki reenkarnasyonuna ‘avatar’ denir.
  • Tanrı Vişnu’nun avatarlarından biri ise Krişna’dır.
  • Sanskritçe isim koymak gerekir.
  • Et yememek,çay, çikolata, kahve ve alkolden uzak durmak esastır. Uyuşturucudan kurtul.
  • Mantra adı verilen zikir yapmak önemlidir. Bu zikir 16 kelimeden oluşur. 108 taneli teşbihle yapılır.
  • Mantra genelde gece 3’te veya sokaklarda, meydanlarda yapılır.

Transandantal Meditasyon

  • Meditasyon Hinduizm yoga tekniklerindendir.
  • Bu akımı Maharishi Mahesh ortaya koymuştur. (Maho Mesh Transı )
  • Maherishi dünya çapında ‘Manevi Yeniden Doğuş’ hareketini başlatmıştır.
  • 2000 yılında maddi sınırları olmayan ”Dünya Barışı Küresel Ülkesi”ni kurmuştur.
  • 2001 yılında 40 bakandan oluşan manevi hükümet görevine başlamıştır.

İslam Milleti (Nation of İslam)

  • Wallace d. Fard Muhammed kurmuştur.
  • Amerikadaki zencilere dayanan bir harekettir. Belli ölçüde İslam kaynaklıdır.
  • Fard, önceleri kendini mesih ve peygamber olarak görmüş, daha sonra tanrı olduğunu iddia etmiştir.
  • Ölünce yerine Elija Muhammed geçmiş, vaazlarda hem Kur’an hemde Kitab-ı Mukaddes okutmuştur.
  • Namaz kılmak yerine Fatiha’nın meali okunuyor, Aralık ayında oruç tutuluyordu.
  • Hareketin Amerikan zencileri arasında yayılmasında Malcol X etkili olmuştur.
  • Elijah Muhammed ölünce yerine Wallace Muhammed geçti, namazın ve diğer ibadetlerin İslam’a uygun olarakyapılması için çaba gösterdi.

Kral Devid tarafından kurulan Devid Karesh kendisinin Mesih olduğunu nikâh şartı olmaksızın istediği her kadınla ilişkiye girip kutsal nesli oluşturacağını iddia eder.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.