ÖABT’nin DKAB- İHL sınavı İslam Ahlakı ders notları yazımızda.
Ahlaki Rölativizm: (ahlaki görecelik ) (Rövanşta göreceksin)
Davranış düzenleri arasında makul bir tercih yapılamayacağını iddia eden,insanların bütün kararlarının nihai olarak eşdeğer olduğunu savunan tavırdır.
Ahlaki şuur,insanın kendi kendisinin ve diğer insanların hatta kainatın önemini fark etmesiyle başlar.
Akıl rivayet ve verileri belli kriterler çerçevesinde önce tasnif eder. Bunlar daha sonra bir düzen içerisinde fasıllara ayrılarak tafsil edilir. Rivayet ve veriler anlaşılması aşamasına tahsil edilmesi denilmektedir.
Ahlak konuları ilk asırlarca edeb, birr ve husnu’l-hulk gibi başlıklar altında tasvir edilmiştir. Bunun yanında adab veya edeb kelimeleri isminde yer alan pek çok eser telif edilmiştir.
Ahlak teorisi: Ahlakın temel kavramlarını,ilkelerini ve kurallarını temellendiren düzenli ve tutarlı açıklamalara ahlak teorisi denir.Bu çerçevede Müslüman bilginlerin terennümlerine ise İslam Ahlak Teorisi denir.
Ahlak teorilerinin oluşması ve gelişmesinde temel sorunlar;
İnsan mutlak iyi olmasa da kötü de değildir.İyi ve kötüye meyyaldir. İslam ahlakçıları ilk günah ve asli günah meselelerini kabul etmez.
KURALCI AHLAK TEORİLERİ
Kur’an ve hadislerde, İslam alimlerinin ahlaki konuları ele alırken tartıştıkları konular hakkında ilk bakışta farklı algılanabilecek nasslar vardır. Nassî ahlak teorilerinde ahlaki davranışlar helal-haram, emir-yasak gibi kavramlar ön planda tutularak açıklanır. İyi-kötü kavramları, helal-haram çerçevesinde sevap- günah kavramlarıyla ifade edilir. Nasslarda doğru ve yanlış kavramları için hayır, birr, kıst, adl, hakk, ma’ruf, takva, salihat ve seyyiat kavramları kullanılır.
Abdullah b. Mubarek ( Kitabü’z-zühd ve’r-rakaik )
İmam Buhari ( El-edebü’l-müfred )
İmam Maverdi ( Edebu’d-dünya ve’d-din )
İbn Hazm ( İkmü’l-risaletü’l-ahlâk )
Kelamdaki Ahlak Teorileri 1.Mutezili Ahlak Teorisi
Ahlakî fiiller ikiye ayrılır; Kendinde iyi veya kötü olanlar,Bir ihtiyaç durum başlangıç yada sonuca göre iyi veya kötü olanlar
KARAKTERCİ AHLAK TEORİLERİ
1.Felsefî Ahlak Teorisi : Müslüman filozoflar temeli Kur’an ve Sünnete dayalı olan İslam ahlakını,Yunan felsefesinin tarif ve tasniflerinden istifade ederek sistemleştirmeleridir.
Ebu Bekir er-Razi ( et-tıbbu’r-ruhani )
Nefsin Kuvvetleri;
Hayat ve İnsan : Hayat bütün ahlaki kavramların merkezindedir.İnsanın varoluşunu isimlendirir.Kur’an dünya hayatı ile ahiret hayatını birbirinden ayırır.Hayat bu dünya ile birlikte öteki dünyada olacakları da ifade eder.
İnsanın Allah’ın Halifesi Olması : İnsanın alternatifler arasında tercihte bulunabilmesi,yaptığını bilebilmesi vazifelerinden sorumlu olması dolayısıyla aldığı isim eşref-i mahlukattır(yaratılanların en şereflisi).Halife sonradan gelerek öncekinin en azından bir cihetten vazifesini veya benzer vazifeleri üstlenen kişidir.İnsan yeryüzünde Cenab-ı Hak adına iş yapmak üzere yaratılmıştır.İnsan kısmen bilfiil,kısmen de bilkuvve ilahi sıfatları taşımaya uygun vardır.
Zulüm: İnsan kendi kendine zulmedebilir.İnsanın kendini üstün görmesi,başkalarına tahakküm etmesi,hakikat dışındaki inançlara meylet mesi zulümdür.
İSLAM AHLAKINDA FAZİLETLER
Müslüman filozoflar insanı bütün mevcudatın özeti olarak kavrarlar. İnsan zübde-i alem’dir.(küçük alem)
Filozoflara göre nefs çeşitleri;
ERDEMLER SINIFLAMASI
Temel Erdemler ( Erdemli ol HACİ )
Hikmet: Azlığı ahmaklık, fazlası kurnazlık, bağlı bulunduğu güç Nazarî Güç Adalet: Azı çoğu yok, Zıddı zulüm,bağlı bulunduğu güç Amelî Güç Cesaret: Azlığı korkaklık, fazlası saldırganlık, bağlı bulunduğu güç Gazap Gücü.
İffet: Azlığı şehvet azlığıfazlası günahkarlık, Zıddı yok bağlı bulunduğu güç Şehevî Güç.
AMELİ gücünün orta hali : ADALET ŞEHVET gücünün orta hali : İFFET GAZAP gücünün orta hali : CESARET NAZAR gücünün orta hali : HİKMET
Hikmet: Genel olarak eşya hakkında bilgi edinme gücüne özgüdür .Ahlaklı olabilmek için bilebilme yeteneği gereklidir.İyi olmak bilgeliği de arttırır.Düşünme melekesi olmadan erdemli olunmaz.
Hikmet Erdeminin Altında Yer alan Erdemler
Cesaret Erdeminin Altında Yer alan Erdemler
İffet Kapsamına Giren Erdemler
Adalet Erdemine Dahil olan Erdemler
İslam ahlakında adalet ve tevhid arasında derin bağlantı kuran kuramcı İbn Miskeveyh’tir.
ÇİRKİN AHLAK (Reziletler)
Kur’an’da çirkin ahlak için dalalet,fısk,israf ve zulüm kavramları kullanılmıştır. Kur’anda çirkin ahlak sergileyenler,mühürlü kalb akletmeyen akıl, suflî (aşağılık) nefs ve kirli ruh ifadeleri kullanılmıştır.
Nefs Çeşidi |
Temel Yeti |
Reziletler Yünüyle
Melekî nefs, Ameli nefs Melekî nefs, Amelî nefs Melekî nefs, Amelî nefs Hayvanî/Saldırgan nefs |
Kalb-
Ruh“ |
Cehalet-
Cehalet- |
Nefsr |
Cehalet— İffetsizlik |
İrade |
Temel Erdemler | Reziletler | |
Hikmet | -► | Cehalet |
Adalet | —► | Zulüm |
İffe | —► | İffetsizlik |
Cesaret————- | —► | Korkaklık |
Takva: Bir mü’minde Allah’ın sevgisini kaybetme korku ve endişesidir.
Üns: Başkalarıyla ilişki kurmak,birlikte yaşamak anlamındadır. Ahlaki erdemler toplum içerisinde oluşur. Yalnız oluşmaz.
Aristo insanı ‘insanı geçinmeye yetenekli, yaratılıştan medenî bir varlık olarak tanımlar.
Kınalızade Ali Efendi, insanın doğası gereği toplumsal bir varlık olduğunu belirtir. Üns beraber yaşama özelliğidir. İnsan sorumluluklarını bilip başkalarıyla iyi geçindiği oranda yetkinliğe ulaşmıştır. Temeddün kavramı Medineden türetilmiştir.
Dinin yaptırımı daha çok uhrevi,ahlakın ise vicdanidir.
İslam medeniyeti ben merkezli bir medeniyet olmayıp hayır ve vakıf medeniyetidir.
İsâr: başkasına kendini tercih etme
Doğruluk: Her konuda din,ahlak ve hukuk kurallarını gözetip,hile ve haksızlıktan uzak durmak,yalan söylemeyip aleyhine de olsa hukuktan ayrılmamaktır. Kant,ahlaki emirleri şartlı (hipotik ve şartsız (kategorik) diye ikiye ayırıp ahlakta şartsız emrin önemli olduğunu ifade eder.
Yardım,insanların kendi gayretleriyle elde edemedikleri bir imkan elde etmelerinde veya def edemedikleri bir belayı savmada onlara sözlü,fiziki ve başka vasıtalar ile destek olmaktır.Yardımlaşma ise yardımın karşılıklı yapılmasıdır.
İyiliği emretmek,kötülükten sakındırmak (emr-i bil ma’ruf nehyi anil münker) bu ilke toplum için kontrol mekanizmasıdır.
İBN HALDUN
İBN MİSKEVEYH
NASIR ET-TÛSÎ
GAZZÂLİ
Erdem-Ekonomi İlişkisinde Minimum Düzey: Kendin için istediğini başkası içinde iste,kendin için istemediğini başkası içinde isteme kuralıdır. En öncelikli erdemler hak ve adalet erdemleridir.
Erdem-Ekonomi İlişkisinde Mutedil Düzey: Ne kadar az kişiye ne kadar az zarar veriyoruz ve ne kadar kişiye ne kadar çok fayda sağlıyoruz. Fiiller bu derecelere göre ahlaki olur.Bu düzeye uygun erdemler güvenilirlik ve iyilikseverlik esasına dayanır.
Erdem-Ekonomi İlişkisinde Maksimum Düzey: Erdemlerin maksimum düzeyini merhamet ve sevgi erdemleri oluşturur. İşçi ve işveren birbirlerini ve işlerini azami derecede severler.
BATI ÇEVRE KURAMLAR
Derin Ekoloji Kuramı (canlı merkezli etik)
Taraftarları radikal görüşler savunurlar.Doğal çeşitliliğin her ögesinin insana sağladığı yarardan çok kendi özsel değeri vardır.Çevre kirliliği insana zarar versin vermesin azaltılmalıdır.
Yüzeysel Ekoloji (insan merkezli) Koruma Etiği
Bitki ve hayvan türleri insan için yararlı görüldüğü için korunmalıdır.Daha ılımlı görüşlere sahiptir.Çevre kirliliği ekonomik büyümeyi tehdit ediyorsa azaltılmalıdır.
İslam Çevre Etiği Kuramları (YaSEB)
Yararlılık (menfaat)kuramı:
Sorumluluk (mesuliyet)kuramı: Çevrede bulunan varlıklara hak,ödev ve sorumluluklar çerçevesinde bakmak esastır.
Erdemlilik (fazilet) kuramı: Sorumluluk ötesinde iyilik yapmanın,sevgi besleyip feragatta bulunmanın ahlak ve erdem meselesi olduğunu savunan kuramdır.
Bilgelik (hikmet) kuramı: İnsanın kavrayış gücünü aşacak şekilde olayların arka planını bilme,bunun gerektirdiği gibi davranma aynı zamanda bilgi sınırı konusunda mütevazi olma gibi üstün özelliklerin adıdır.İslam çevre etiğinin en üstündedir.
Nimet İlkesi: Tabiatın insana bedensel,dünyevi faydaları Ayet İlkesi: Tabiatın manevi,ahlaki konularda ders vermesidir.
İslam Çevre Ahlakının 8 İlkesi Nimet İlkesi: Çevre nimettir.
Ayet İlkesi: Çevre ayettir.
Emanet İlkesi: Çevre bize emanettir.
Muhabbet İlkesi: Muhabbet tüm varlığı kapsar.
Merhamet İlkesi: Merhamet tüm canlıları kapsar.
(Yararlılık ilkesi)
Kutsiyet İlkesi: Her varlık kutsaldır.
Hilafet İlkesi: Biz yeryüzünün halifleriyiz.
Ubudiyet İlkesi: Her varlık abiddir.Çevreyi kalp yumuşaklığı ve takva gibi konularda gıpta edilecek ve yarışılacak varlık olarak görmektir.
AHLAKLA İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKEN KAVRAMLAR Bid’at İtikadı: İmanın bozuk ve sapık olmasıdır.
Hevây-ı Nefs: Nefsin hevasına,şehvetlerine,isteklerine,lezzetlerine tabi olmaktır.
Riyâ: Gösteriş anlamına gelir.Bir şeyi olduğunun tersine göstermektir.Dünya kazancı için dini amel yapmaktır.
İhlas: Riyânın zıddıdır.Dünya faydalarını düşünmeden ibadeti yalnızca Allah rızası için yapmaktır.
Tûl-i Emel: Zevk ve safa sürmek için çok yaşamayı istemek olup kalbin hastalıklarından sayılmıştır.
Tama: Dünya lezzetlerini haram yollardan aramaktır. Tama’nın en kötüsü insanlardan beklemektir.Zıddı tefviz’dir.
Kibr: Kendini başkalarından üstün görmektir.
Tezellül: Tevazunun aşırısıdır.Bayağılık,kendini aşağı tutmaktır.
Ucb:Yaptığı ibadetleri,iyilikleri beğenerek,bunlarla övünmektir.
Hased: Kıskanmak,çekememezliktir.Kalbin hastalıklarındandır.
Sû-i Zan: Bir başkası hakkında kötü zanda bulunmaktır.
Fitne: İnsanları sıkıntıya,belaya düşürmek,ihtilafa sebep olmak ve aralarını bozmaktır.
Gıybet etmek: Bir insanın ayıbını,onu kötülemek gayesiyle ardından söylemektir. Kur’an’da gıybet ölü kardeşin etini yemek gibi görülmüştür.