öabtöabt dkaböabt ihldin kültürü ve ahlak bilgisiimam hatip lisesi meslek dersleri
DOLAR
32,3266
EURO
35,0730
ALTIN
2.302,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
20°C
İstanbul
20°C
Açık
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Parçalı Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

ÖABT DKAB-İHL İSLAM AHLAKI DERS NOTLARI

ÖABT DKAB-İHL İSLAM AHLAKI DERS NOTLARI
ÖABT Rehber -ÖABT (DKAB-İHL) Hap Bilgiler Cep Kitabı
A+
A-

ÖABT’nin DKAB- İHL sınavı İslam Ahlakı ders notları yazımızda.

Ahlaki Rölativizm: (ahlaki görecelik ) (Rövanşta göreceksin)

Davranış düzenleri arasında makul bir tercih yapılamayacağını iddia eden,insanların bütün kararlarının nihai olarak eşdeğer olduğunu savunan tavırdır.

Ahlaki şuur,insanın kendi kendisinin ve diğer insanların hatta kainatın önemini fark etmesiyle başlar.

Akıl rivayet ve verileri belli kriterler çerçevesinde önce tasnif eder. Bunlar daha sonra bir düzen içerisinde fasıllara ayrılarak tafsil edilir. Rivayet ve veriler anlaşılması aşamasına tahsil edilmesi denilmektedir.

Ahlak konuları ilk asırlarca edeb, birr ve husnu’l-hulk gibi başlıklar altında tasvir edilmiştir. Bunun yanında adab veya edeb kelimeleri isminde yer alan pek çok eser telif edilmiştir.

Ahlak teorisi: Ahlakın temel kavramlarını,ilkelerini ve kurallarını temellendiren düzenli ve tutarlı açıklamalara ahlak teorisi denir.Bu çerçevede Müslüman bilginlerin terennümlerine ise İslam Ahlak Teorisi denir.

Ahlak teorilerinin oluşması ve gelişmesinde temel sorunlar;

  • İnsan nedir?
  • İyi ve kötü fiiller nelerdir?
  • Bir fiili iyi veya kötü yapan hususlar nelerdir?
  • Hangi sebepler dolayısıyla iyi davranışlar tercih edilip kötü davranışlardan kaçınılır?
  • İnsan iyiyi gerçekleştirmek için neler yapmalıdır?

İnsan mutlak iyi olmasa da kötü de değildir.İyi ve kötüye meyyaldir. İslam ahlakçıları ilk günah ve asli günah meselelerini kabul etmez.

KURALCI AHLAK TEORİLERİ

  1. Nassî Ahlak Teorisi

Kur’an ve hadislerde, İslam alimlerinin ahlaki konuları ele alırken tartıştıkları konular hakkında ilk bakışta farklı algılanabilecek nasslar vardır. Nassî ahlak teorilerinde ahlaki davranışlar helal-haram, emir-yasak gibi kavramlar ön planda tutularak açıklanır. İyi-kötü kavramları, helal-haram çerçevesinde sevap- günah kavramlarıyla ifade edilir. Nasslarda doğru ve yanlış kavramları için hayır, birr, kıst, adl, hakk, ma’ruf, takva, salihat ve seyyiat kavramları kullanılır.

Abdullah b. Mubarek ( Kitabü’z-zühd ve’r-rakaik )

İmam Buhari ( El-edebü’l-müfred )

İmam Maverdi ( Edebu’d-dünya ve’d-din )

İbn Hazm ( İkmü’l-risaletü’l-ahlâk )

Kelamdaki Ahlak Teorileri 1.Mutezili Ahlak Teorisi

  • Mutezile’nin üzerinde ittifak ettiği beş temel esastan ‘Adalet’ ilkesi, Allah, insan, insan fiilleri ve Tanrı-insan ilişkisi gibi hususlarla ilgilidir.
  • Allah adildir ve asla insanlara zulmetmez.
  • İnsan fiillerini yaratan Allah değil, insanın kendisidir.
  • Mutezile bilgiyi zarûrî ve mükteseb (kazanılmış) olarak ikiye ayırır. Zaruri bilgi ya idrak ya da akıl yolula elde edilir. Akıl ile genel hakikatlerin bilgisine ulaşılır.
  • Mutezile’ye göre ahlaki değerler mutlak olup, fiillerin değişmez nitelikleridir.
  • Mutezile’ye göre insanın istitaat (bir fiil yapma veya terketme gücü) sahibi olması gerekir.
  • Mutezile’ye göre insan hayır ve şerden birini seçme ve yapma gücündedir.
  1. Eş’arî Ahlak Teorisi
  • Eş’ari genel bir ahlak teorisi ortaya koymaktan çok daha önce mensubu olduğu Mutezile alimleri       tenkit                                                                                                                                                etmiştir.
  • Eş’arî Mutezile’ye Kur’an’ın yaratılması (halkul Kur’an),Ru’yetullah (Allahın görülmesi) ve kulların fiilleri       konusuna karşı çıkmıştır.
  • İnsanın fiillerinin yaratıcısı olmadığını, hayır ve şerrin yaratıcısının Allah olduğunu vurgulamıştır.
  • Eş’arî’ye göre akıl sadece olanı bilir, olması gerekeni bilemez. Fiillerin faili Allah’tır.
  • Eş’arî’ler teklif-i mala yutak (insanın gücünün üstündeki bir emre muhatap olmasını) mümkün görmüşlerdir.
  1. Maturidî Ahlak Teorisi
  • Ahlaki sorumluluk ve yükümlülüğün temellendirilmesinde Eş’arî’ye, ahlaki değerler hususunda Mutezile’ye yakındır.
  • İnsan fiilleri bir yönüyle Allah’a ait, diğer yönüyle ise insana aittir.
  • İnsan fiillerini Allah yaratır, insan ise bu fiilleri kesbeder (kazanır.)

Ahlakî fiiller ikiye ayrılır; Kendinde iyi veya kötü olanlar,Bir ihtiyaç durum başlangıç yada sonuca göre iyi veya kötü olanlar

  • Mutlak ahlakî değerler objektif,kendi başına varlık olarak akıl ile kavranırken ikinci gruptakiler vahiy ile değer karakterini kazanırlar.
  • Eş’arî,Maturidi ve Mutezile’nin temel ahlak ilkeleriyle ilgili fark,ilke ve kuralların nasıl temellendirildiğiyle ilgilidir.

KARAKTERCİ AHLAK TEORİLERİ

1.Felsefî Ahlak Teorisi : Müslüman filozoflar temeli Kur’an ve Sünnete dayalı olan İslam ahlakını,Yunan felsefesinin tarif ve tasniflerinden istifade ederek sistemleştirmeleridir.

Ebu Bekir er-Razi ( et-tıbbu’r-ruhani )

Nefsin Kuvvetleri;

  1. Şehevi/Behimi Hayvani Nefis
  2. Gazâbi/Sebui
  3. Akile/Meleki
  4. Tasavvufî Ahlak Teorisi : Mutasavvıfların ahlak anlayışıdır.Mutasavvıflar kötü ve çirkin davranışların kaynağını nefs olarak görmüşlerdir.Ahlaki kötülüklerin ancak riyazet ve mücadele yoluyla önlenebileceğini savunurlar.

Hayat ve İnsan : Hayat bütün ahlaki kavramların merkezindedir.İnsanın varoluşunu isimlendirir.Kur’an dünya hayatı ile ahiret hayatını birbirinden ayırır.Hayat bu dünya ile birlikte öteki dünyada olacakları da ifade eder.

İnsanın Allah’ın Halifesi Olması : İnsanın alternatifler arasında tercihte bulunabilmesi,yaptığını bilebilmesi vazifelerinden sorumlu olması dolayısıyla aldığı isim eşref-i mahlukattır(yaratılanların en şereflisi).Halife sonradan gelerek öncekinin en azından bir cihetten vazifesini veya benzer vazifeleri üstlenen kişidir.İnsan yeryüzünde Cenab-ı Hak adına iş yapmak üzere yaratılmıştır.İnsan kısmen bilfiil,kısmen de bilkuvve ilahi sıfatları taşımaya uygun vardır.

Zulüm: İnsan kendi kendine zulmedebilir.İnsanın kendini üstün görmesi,başkalarına tahakküm etmesi,hakikat dışındaki inançlara meylet mesi zulümdür.

İSLAM AHLAKINDA FAZİLETLER

Müslüman filozoflar insanı bütün mevcudatın özeti olarak kavrarlar. İnsan zübde-i alem’dir.(küçük alem)

Filozoflara göre nefs çeşitleri;

  1. Nebâtî nefs:.Beslenme,büyüme ve üreme özellikleri bulunur
  2. Hayvânî nefs: Kendi idrak ve isteğiyle yer değiştirme özelliği bulunur.
  3. İnsânî nefs: Beslenme,büyüme,üreme,hareket,düşünme ve konuşma kabiliyeti bulunur.

ERDEMLER SINIFLAMASI

Temel Erdemler ( Erdemli ol HACİ )

Hikmet: Azlığı ahmaklık, fazlası kurnazlık, bağlı bulunduğu güç Nazarî Güç Adalet: Azı çoğu yok, Zıddı zulüm,bağlı bulunduğu güç Amelî Güç Cesaret: Azlığı korkaklık, fazlası saldırganlık, bağlı bulunduğu güç Gazap Gücü.

İffet: Azlığı şehvet azlığıfazlası günahkarlık, Zıddı yok bağlı bulunduğu güç Şehevî Güç.

AMELİ gücünün orta hali : ADALET ŞEHVET gücünün orta hali : İFFET GAZAP gücünün orta hali : CESARET NAZAR gücünün orta hali : HİKMET

Hikmet: Genel olarak eşya hakkında bilgi edinme gücüne özgüdür .Ahlaklı olabilmek için bilebilme yeteneği gereklidir.İyi olmak bilgeliği de arttırır.Düşünme melekesi olmadan erdemli olunmaz.

Hikmet Erdeminin Altında Yer alan Erdemler

  • Zeka, Çabuk anlama
  • Zihin açıklığı, Kolay öğrenme
  • İyi düşünme
  • Hatırlama, Ezberleme

Cesaret Erdeminin Altında Yer alan Erdemler

  • Olgun nefis, Olayları cesur karşılama, Yüksek gayret,
  • Yüreklilik, Ölçülü olmak, Yumuşak huyluluk
  • Sebat, Dayanıklı olmak, Tevazu
  • Onur duygusu, Rikkat (Yufka yüreklilik)

İffet Kapsamına Giren Erdemler

  • Hayâ, Uyumlu ve geçimli olmak
  • Arzuları dizginlemek
  • Sabır, Musibete karşı sabır
  • Fedakarlık etmek, Cömertlik
  • Kerem, Merhamet, Yumuşaklık
  • Nefsi güzel ahlakla donatmaya rağbet
  • Uyumlu olmak, Vakar, Kanaatkarlık

Adalet Erdemine Dahil olan Erdemler

  • Sadakat, Ülfet (kaynaşma)
  • Mükafat, Dürüst olmak
  • Tevekkül, İbadet
  • Vefa, Şefkat, Yakınlarıyla ilgilenmek
  • İnsaf ve itidal, Teslimiyet

İslam ahlakında adalet ve tevhid arasında derin bağlantı kuran kuramcı İbn Miskeveyh’tir.

ÇİRKİN AHLAK (Reziletler)

Kur’an’da çirkin ahlak için dalalet,fısk,israf ve zulüm kavramları kullanılmıştır. Kur’anda çirkin ahlak sergileyenler,mühürlü kalb akletmeyen akıl, suflî (aşağılık) nefs ve kirli ruh ifadeleri kullanılmıştır.

Nefs Çeşidi
Temel Yeti

Reziletler Yünüyle

Melekî nefs, Ameli nefs Melekî nefs, Amelî nefs Melekî nefs, Amelî nefs Hayvanî/Saldırgan nefs
Kalb-

Ruh“

Cehalet-

Cehalet-

Nefsr
Cehalet— İffetsizlik
İrade

 

Temel Erdemler Reziletler
Hikmet -► Cehalet
Adalet —► Zulüm
İffe —► İffetsizlik
Cesaret————- —► Korkaklık

Takva: Bir mü’minde Allah’ın sevgisini kaybetme korku ve endişesidir.

Üns: Başkalarıyla ilişki kurmak,birlikte yaşamak anlamındadır. Ahlaki erdemler toplum içerisinde oluşur. Yalnız oluşmaz.

Aristo insanı ‘insanı geçinmeye yetenekli, yaratılıştan medenî bir varlık olarak tanımlar.

Kınalızade Ali Efendi, insanın doğası gereği toplumsal bir varlık olduğunu belirtir. Üns beraber yaşama özelliğidir. İnsan sorumluluklarını bilip başkalarıyla iyi geçindiği oranda yetkinliğe ulaşmıştır. Temeddün kavramı Medineden türetilmiştir.

Dinin yaptırımı daha çok uhrevi,ahlakın ise vicdanidir.

İslam medeniyeti ben merkezli bir medeniyet olmayıp hayır ve vakıf medeniyetidir.

İsâr: başkasına kendini tercih etme

Doğruluk: Her konuda din,ahlak ve hukuk kurallarını gözetip,hile ve haksızlıktan uzak durmak,yalan söylemeyip aleyhine de olsa hukuktan ayrılmamaktır. Kant,ahlaki emirleri şartlı (hipotik ve şartsız (kategorik) diye ikiye ayırıp ahlakta şartsız emrin önemli olduğunu ifade eder.

Yardım,insanların kendi gayretleriyle elde edemedikleri bir imkan elde etmelerinde veya def edemedikleri bir belayı savmada onlara sözlü,fiziki ve başka vasıtalar ile destek olmaktır.Yardımlaşma ise yardımın karşılıklı yapılmasıdır.

İyiliği emretmek,kötülükten sakındırmak (emr-i bil ma’ruf nehyi anil münker) bu ilke toplum için kontrol mekanizmasıdır.

İBN HALDUN

  • Asabiyet teorisini ortaya atan kişi
  • Liyakat ve güveni işçide bulunması gereken erdemlerden en önemlileri sayar.Ona göre insanın hizmetinde bulunduracağı kimseler dörde ayrılır:
  • Görevini hakkıyla bilip yerine getiren kimsedir. Bu işçi az sayıda bulunur.
  • İşine, emanet ve doğruluğuna güvenilmez kimse. Akıllı kimse bu tipteki işçiyi çalıştırmaz.Zararı çoktur.
  • Doğru ve güvenilir ama işimi bilmez kimse. Üç ve dört arasından tercih yapılacaksa güvenilir değilse de işin ehli olanıntercih edilmesidir.

İBN MİSKEVEYH

  • Eğer fertler birbirlerini severlerse, birbirlerine adaletle davranırlar ve aralarında anlaşmazlık çıkmaz” der.

NASIR ET-TÛSÎ

  • Sevginin adaletten üstün olduğunu söyler.Sevgi olursa adaletsizlik olmaz.Kınalızade ise hizmetçiler veya işçiler için de her şeyden önce sevgi geldiğini ifade eder.

GAZZÂLİ

  • Ahlaki olarak insanları üç sınıfa ayırır:
  • Dünya malı için ahireti tamamen unutanlar ki helak olmuşlardır.
  • Ahiret için dünyayı kaale almayanlar.Bunlar da kurtuluşa erenler sınıfına girer.
  • Ahiret elde etmek için dünya geçmişini dikkate alanlar yani orta yolu tutanlar.
  • Aristotales,insanın erdemini ‘insanıniyi olup işini iyi yapmasını sağlayan huy’olarak tanımlar.

Erdem-Ekonomi İlişkisinde Minimum Düzey: Kendin için istediğini başkası içinde iste,kendin için istemediğini başkası içinde isteme kuralıdır. En öncelikli erdemler hak ve adalet erdemleridir.

Erdem-Ekonomi İlişkisinde Mutedil Düzey: Ne kadar az kişiye ne kadar az zarar veriyoruz ve ne kadar kişiye ne kadar çok fayda sağlıyoruz. Fiiller bu derecelere göre ahlaki olur.Bu düzeye uygun erdemler güvenilirlik ve iyilikseverlik esasına dayanır.

Erdem-Ekonomi İlişkisinde Maksimum Düzey: Erdemlerin maksimum düzeyini merhamet ve sevgi erdemleri oluşturur. İşçi ve işveren birbirlerini ve işlerini azami derecede severler.

BATI ÇEVRE KURAMLAR

Derin Ekoloji Kuramı (canlı merkezli etik)

Taraftarları radikal görüşler savunurlar.Doğal çeşitliliğin her ögesinin insana sağladığı yarardan çok kendi özsel değeri vardır.Çevre kirliliği insana zarar versin vermesin azaltılmalıdır.

Yüzeysel Ekoloji (insan merkezli) Koruma Etiği

Bitki ve hayvan türleri insan için yararlı görüldüğü için korunmalıdır.Daha ılımlı görüşlere sahiptir.Çevre kirliliği ekonomik büyümeyi tehdit ediyorsa azaltılmalıdır.

İslam Çevre Etiği Kuramları (YaSEB)

Yararlılık (menfaat)kuramı:

Sorumluluk (mesuliyet)kuramı: Çevrede bulunan varlıklara hak,ödev ve sorumluluklar çerçevesinde bakmak esastır.

Erdemlilik (fazilet) kuramı: Sorumluluk ötesinde iyilik yapmanın,sevgi besleyip feragatta bulunmanın ahlak ve erdem meselesi olduğunu savunan kuramdır.

Bilgelik (hikmet) kuramı: İnsanın kavrayış gücünü aşacak şekilde olayların arka planını bilme,bunun gerektirdiği gibi davranma aynı zamanda bilgi sınırı konusunda mütevazi olma gibi üstün özelliklerin adıdır.İslam çevre etiğinin en üstündedir.

Nimet İlkesi: Tabiatın insana bedensel,dünyevi faydaları Ayet İlkesi: Tabiatın manevi,ahlaki konularda ders vermesidir.

İslam Çevre Ahlakının 8 İlkesi Nimet İlkesi: Çevre nimettir.

Ayet İlkesi: Çevre ayettir.

Emanet İlkesi: Çevre bize emanettir.

Muhabbet İlkesi: Muhabbet tüm varlığı kapsar.

Merhamet İlkesi: Merhamet tüm canlıları kapsar.

(Yararlılık ilkesi)

Kutsiyet İlkesi: Her varlık kutsaldır.

Hilafet İlkesi: Biz yeryüzünün halifleriyiz.

Ubudiyet İlkesi: Her varlık abiddir.Çevreyi kalp yumuşaklığı ve takva gibi konularda gıpta edilecek ve yarışılacak varlık olarak görmektir.

AHLAKLA İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKEN KAVRAMLAR Bid’at İtikadı: İmanın bozuk ve sapık olmasıdır.

Hevây-ı Nefs: Nefsin hevasına,şehvetlerine,isteklerine,lezzetlerine tabi olmaktır.

Riyâ: Gösteriş anlamına gelir.Bir şeyi olduğunun tersine göstermektir.Dünya kazancı için dini amel yapmaktır.

İhlas: Riyânın zıddıdır.Dünya faydalarını düşünmeden ibadeti yalnızca Allah rızası için yapmaktır.

Tûl-i Emel: Zevk ve safa sürmek için çok yaşamayı istemek olup kalbin hastalıklarından sayılmıştır.

Tama: Dünya lezzetlerini haram yollardan aramaktır. Tama’nın en kötüsü insanlardan beklemektir.Zıddı tefviz’dir.

Kibr: Kendini başkalarından üstün görmektir.

Tezellül: Tevazunun aşırısıdır.Bayağılık,kendini aşağı tutmaktır.

Ucb:Yaptığı ibadetleri,iyilikleri beğenerek,bunlarla övünmektir.

Hased: Kıskanmak,çekememezliktir.Kalbin hastalıklarındandır.

Sû-i Zan: Bir başkası hakkında kötü zanda bulunmaktır.

Fitne: İnsanları sıkıntıya,belaya düşürmek,ihtilafa sebep olmak ve aralarını bozmaktır.

Gıybet etmek: Bir insanın ayıbını,onu kötülemek gayesiyle ardından söylemektir. Kur’an’da gıybet ölü kardeşin etini yemek gibi görülmüştür.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.